İslam Tarihinden Çevreci Mesajlar
Prof. Dr. Zafer Ayvaz
Giriş
Çevre bilinci modern çağın kavramlarıyla ifade edilse de İslam düşüncesi ve pratiğinde doğayla uyumlu yaşam fikri tarih boyunca önemli bir yer tutmuştur. Kur’ân’daki mizan (denge) ve israf yasağı, Müslüman toplumlarda ekolojik bir hassasiyetin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Başta Hz. Peygamber (s.a.s.) olmak üzere. İslam tarihinde çevreci yönleriyle öne çıkan birçok önemli şahsiyet vardır. Peygamber Efendimizin doğa koruma alanlarının oluşturulması, temiz su kaynaklarının, bitkilerin ve hayvanların korunması, israfın ve atıkların önlenmesi gibi birçok çevreci konuda hadisleri ve uygulamaları olmuştur (Ayvaz, 2025). Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Yunus Emre, İbn Sînâ, İbn Haldun, Ebussuud Efendi, Bediüzzaman Said Nursi’ ve M. Fethullah Gülen’in de çevre dostu yazıları ve hayat çizgileri vardır.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Mevlânâ, Mesnevî’sinde tabiatı ilahî bir tecelli olarak yorumlar. Ona göre tüm varlıklar Allah’ın zikri içindedir: “Her ağaç, her ot, Allah’ı zikreder.” (Mesnevî, C. III). Bu anlayış, çevreye yönelik saygının dini bir görev olduğunu göstermektedir. Mevlânâ’nın bütün varlıkları bir can olarak görmesi, günümüzde eko-merkezci bir bakışla ilişkilendirilmektedir (Şahin, 2012).
Yunus Emre
Yunus Emre, şiirlerinde tabiat unsurlarını Allah sevgisinin sembolleriyle bütünleştirir. “Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam seni” dizesi, cansız varlıklara dahi manevi bir değer yüklediğini gösterir. Modern yorumculara göre Yunus’un şiirleri, insan-merkezci değil yaratılış-merkezci bir ekolojik etik ortaya koymaktadır (Korkmaz, 2018).
İbn Sînâ
İbn Sînâ, el-Kanûn fi’t-Tıbb adlı eserinde temiz havanın, sağlıklı suyun ve dengeli beslenmenin insan sağlığı için vazgeçilmez olduğunu vurgular. Ona göre çevre şartları doğrudan insan bedeninin dengesini etkiler (Nasr, 1964). Böylece İbn Sînâ, tıp ile ekoloji arasındaki bağı sistematik biçimde kuran ilk Müslüman bilim insanlarından biri olmuştur.
İbn Haldun
İbn Haldun, Mukaddime’de coğrafya ve iklim şartlarının toplumsal yapıyı belirlediğini savunur. Ona göre aşırı iklim koşulları, toplumların gelişimini ve ahlakını doğrudan etkiler (Rosenthal, 1958). Bu görüş, insan-doğa etkileşimini açıklayan erken bir ekolojik yaklaşım olarak değerlendirilmektedir (Toynbee, 1972).
Dinaverî
Dinaverî (815–896) İslamın erken dönemlerinde bir botanikçi, astronom ve tarihçi olarak bitki bilimi alanında önemli çalışmalar yapmıştır. Kitab al-Nabat (Bitkiler Kitabı) adlı altı ciltlik eserinde bitkilerin gelişim evrelerini, çiçek ve meyve üretimini, ayrıca çeşitli toprak türlerini ve hangi toprağın bitki yetiştirmek için uygun olduğunu açıklamıştır. Ayrıca, bitkilerin yetiştiği ortamlara, dağlara, ovalara, çöllere ve farklı iklim koşullarına göre bitki türlerini ayırt etmiş ve bitki dağılımı ile çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Bu yönüyle bitki ekolojisi ve çevre bilimleri açısından önemli katkılar sağlamıştır. Kısaca, Dinaverî bitkilerin yaşam döngüsünü ve çevresel koşullarla ilişkisini detaylı şekilde inceleyerek çevre bilimlerine erken dönem katkılarda bulunmuştur (Esposito, 1999).
Ebussuud Efendi
Osmanlı şeyhülislamı Ebussuud Efendi, fetvalarında su kaynaklarının korunmasını, tarım arazilerinin haksız kullanımını yasaklamış ve çevresel adaleti gözetmiştir. Nitekim onun bir fetvasında, “İnsanların menfaatine olan suyu kirletmek haramdır” ifadesi geçer (İnalcık, 1997). Bu, erken bir çevre hukuku örneği olarak kabul edilebilir.
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman da doğa ve çevre konusunda dikkat çekici görüşler ortaya koymuştur. Ona göre tabiat, Allah’ın isimlerini ve sıfatlarını yansıtan bir “kitap”tır (Nursi, 2014). Bu bakış açısı, doğayı sadece faydacı değil, kutsal bir değer olarak görmeyi gerektirir. Üstad’a göre insan, “emanet” olarak verilen kaynakları israf edemez. Bugünkü çevre krizlerinin önemli sebeplerinden biri olan aşırı tüketim karşısında bu yaklaşım oldukça günceldir. Nursî, her varlığı Allah’ın bir memuru ve sanatının bir yansıması olarak görür. Meselâ, karıncayı incitmenin bile bir günah olabileceğini vurgular; çünkü o da bir ilahî vazife görmektedir. “Her şeyde bir ölçü ve hikmet vardır” anlayışıyla, tabiatın dengesinin Allah’ın koyduğu bir düzen olduğunu belirtir. İnsan bu dengeye müdahale ettiğinde, hem ekolojik hem de ruhsal bozulmalar yaşanacağını ifade eder. Said Nursî’nin yaklaşımı, modern anlamda “çevreci” olmasa da, doğayı Allah’ın isimlerini okumaya vesile yapan bir “manevî ekoloji”dir.
Fethullah Gülen
Gülen’e göre evrendeki konumunun gerektirmesiyle insanın asıl sorumluluğu, varlığın bütün satır ve sayfalarını iyi okuyup değerlendirerek, ruhunun derinliklerindeki hikmet aktivitesini ortaya çıkarmaktır (Gülen, 1997). On göre gökyüzünün ve yeryüzünün genel durumları; birbirleriyle olan ilişkileri, gece ve gündüzün düzenli şekilde artarda gelmesi, canlı-cansız varlıkların kendi dünyaları içindeki özellikleri, insan ve hayvan organizmasının hareket, fonksiyon, hedef ve gâyeleri; nihayet toprak-su, bunların bileşimleri ve canlılarla olan ilişkileri mutlaka ele alınmalı ve modern metotlarla araştırılmalıdır (Gülen, 1984)
Sonuç
İslam tarihinde çevre bilinci, sadece teorik bir öğreti değil, aynı zamanda toplumsal uygulamalarla desteklenmiştir. Mevlânâ, Yunus Emre ve Bediüzzaman’ın manevi ekolojisi, İbn Sînâ ve İbn Haldun’un bilimsel tespitleri, Dinaveri’nin bitki dağılımı ile çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi incelemesi, Ebussuud Efendi’nin hukuki düzenlemeleri, Gülen’in tabiatın iyi okunması, üzerinde düşünülmesi, güzelliklerinin ve sırlarının anlaşılması hakkındaki vurgusu günümüz ekolojik etik tartışmalarına katkı sağlayacak zengin bir miras sunmaktadır.
Kaynaklar:
Ayvaz, Z. (2025). Kur’an’da Bilim ve Ekoloji. lulu.com
Esposito, J.L. (1999). The Oxford History of Islam. New York: Oxford University Press. p. 211.
Gülen, F. (1984). İlim. Sızıntı. 6(66), 2-4.
Gülen, F. (1997). Hayatın Gayesi. Sızıntı,19(222), 2-4.
İbn Haldun. (1958). Mukaddime, çev. F. Rosenthal. Princeton University Press.
İbn Sînâ. (1877). el-Kanûn fi’t-Tıbb. Kahire.
İnalcık, H. (1997). The Ottoman Judicial System. Studia Islamica .
Korkmaz, R. (2018). Yunus Emre’de Tabiat ve Ekoloji. Ankara: Kültür Bakanlığı Yay.
Nasr, S. H. (1964) Science and Civilization in Islam. Harvard University Press.
Nursi B.S. (2014). Sözler. Şahdamar Yayınları.
Şahin, H. (2012). Mevlânâ’da Tabiat ve Ekoloji Anlayışı.Tasavvuf Dergisi.
Toynbee, A. (1972). Mankind and Mother Earth. Oxford University Press,