Polonya’nın En Büyük Parkı: Łazienki
Łazienki Parkı Varşova şehir merkezinde 76 hektar alan kaplayan Polonya’nın en büyük parkıdır. Park ve saray kompleksi, Kraliyet Kalesi’ni Wilanów Sarayı’na bağlayan Kraliyet Rotası’nın bir parçası olan Ujazdów Caddesi üzerinde yer almaktadır 17. yüzyılda asilzade Stanisław Herakliusz Lubomirski için tasarlanan Łazienki Parkı, 18. yüzyılda Polonya’nın son hükümdarı II. Stanisław August Poniatowski tarafından saraylar, villalar ve anıtlar içeren bir ortama dönüştürüldü. 1918 yılında bir kamu parkı haline getirildi.
Łazienki Parkı, Polonya ve dünyanın dört bir yanından gelen turistlere bir müzik, sanat ve kültür mekanı olarak hizmet vermektedir. Park ayrıca birçok tavus kuşu çok sayıda sincaba ev sahipliği yapmaktadır.
Parkta yer alan Ada Sarayı’nda (Pałac Na Wyspie), kralın akademisyenleri, yazarları ve şairleri davet ettiği ünlü “Perşembe akşam yemekleri” verilirdi. Łazienki, o zamanlar güzel sanatların hamisi, bilim ve öğrenmenin yayıcısı Stanisław Augustus’un desteği sayesinde gelişen önemli bir kültür merkeziydi. Bir saray ve bahçe kompleksi olarak Łazienki, 18. yüzyılın son yarısında Avrupa’da yaygın olan klasikçi stili yansıtmaktadır.
Lehistan-Litvanya Birliği’nin 18. yüzyılın sonunda Rus İmparatorluğu, Prusya ve Avusturya İmparatorluğu tarafından parçalanmasının ve işgalinin ardından, 19. yüzyılda Łazienki Rus çarlarının eline geçti. 1819’dan 1830’a kadar olan dönemde, yeni sahiplerin mimarı Jakub Kubicki, Belvedere Sarayını geç klasikçi tarzda yeniden inşa etti ve daha sonra bahçelerde Mısır Tapınağı ve Diana Tapınağını inşa etti. 1.Dünya Savaşı’ndaki Nazi işgali, Łazienki için trajik bir dönemdi. Park 1939’da Polonyalılara kapatıldı ve tarihi binalar Alman ordusu tarafından kullanılmaya başlandı. Aralık 1944’ün sonuna doğru, sarayı boşaltmadan önce Naziler duvarlara benzin dökerek kompleksi ateşe verdi. Binanın duvarlarında, Varşova Kraliyet Kalesi’nde olduğu gibi, havaya uçurmak için dinamit yerleştirmek amacıyla yaklaşık bin delik açtılar. Neyse ki, bunu yapamadılar. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, yaklaşık yirmi yıl sürecek olan Łazienki kraliyet kompleksinin zorlu bir yeniden yapılanma projesi başladı. İlk önce 1960 yılında sarayın zemin katındaki yedi oda, daha sonra da 1965 yılında birinci kattaki tüm odalar halkın ziyaretine açıldı.
Parkta bulunan Beyaz Saray, Myślewicki Sarayı ve Eski Limonluktaki Tiyatro (Teatr w Starej Pomarańczarni w Łazienkach) savaş sırasında ciddi yıkımlardan kurtuldu. Bununla birlikte, hasar devam ettiği için kapsamlı bir restorasyona ihtiyaç vardı. Bu binalar şu anda tamamen yenilenmiş olarak ziyaretçilere açıktır. Ayrıca, Amfitiyatro, Su Tesisatları ve Ignacy Jan Paderewski Müzesi’ne ev sahipliği yapan Harbiyeler Salonu da restore edilmiştir.
Ada Sarayı
Łazienki ‘nin temel binası Ada Sarayı’dır (Pałac Na Wyspie). Burası Polonya’nın en seçkin mimarlarından Tylman van Gameren’in tasarımına göre Lubomirski tarafından 1680 yılında inşa edilen barok bir hamamdı. Kare şeklindeki yapının içinde çeşmeli yuvarlak bir salon vardı ve salon yukarıdan fenerlerle aydınlatılmanın sağlandığı bir kubbe ile örtülüydü. Duvarlar çakıl taşları, deniz kabukları ve resimler ile süslenmiştir. Bitişiğinde duvarları kabartmalarla süslenmiş bir banyo odası vardı. Hem binanın içi hem de dış cephesi sıva, heykeller ve duvar resimleriyle zengin bir şekilde dekore edilmiştir. Orijinal süslemelerin bir kısmı sütunlu revakın giriş duvarında halen mevcut bulunmaktadır. Latince yazıtta şu ifade var: “Bu bina kederden nefret ediyor, barışı seviyor, banyo sunuyor, pastoral bir yaşam öneriyor ve dürüst erkeklere ev sahipliği yapmak istiyor.”
1784 yılında Dominik Merlini’nin tasarımına göre Hamamın daha kapsamlı bir şekilde yeniden inşasına başlandı. Güney tarafında iki sütun eklenmiş, iki yeni ek inşa edilmiştir. 1793’te iki ek pavyon inşa edildi. Sütunlu galerilere sahip küçük köprülerle saraya katıldılar. Yıllar boyunca yapılan sayısız rekonstrüksiyona rağmen, yapı uyumlu bir bütün olarak kaldı. Ancak basit bir banyo binası olarak başlayan şey, lüks bir saraya dönüşmüştü.
1788’de batı kesiminde tamamen yeni bir iç mekan, Jan Chrystian Kamsetzer tarafından tasarlanan iki katmanlı Balo Salonu eklendi. 1793 yılında tamamlanan bu eser, Polonya’daki klasik tarzın mükemmel bir örneğini oluşturdu. Apollon ve Herakles heykelleri içeren iki anıtsal mermer şömineye ek olarak Jan Bogumił Plersh tarafından Raphael’in Vatikan’daki groteskleri tarzında dekore edilmiş beyaz mermer duvarlar mevcuttur. Altın, tüm odalarda, özellikle de Solomon’s Hall’da baskın renktir. Her iki uzun duvar, Marcello Bacciarelli tarafından Hz. Süleyman’ın hayatını gösteren resimlerle doldurulmuştur. Duvarlar altın, gri ve beyaz renkte sıva ile kaplanmış ve büyük Polonya hükümdarlarının mermer heykellerini içeren dört nişin yanı sıra dört sütunla bölünmüştür: Büyük Casimir III, Stefan Batory, Sigismund III ve III. John Sobieski. Kubbe, Bacciarelli tarafından boyanmış, hükümdarlar tarafından örneklenen dört erdemi simgeleyen dört daireiçeriyordu: cesaret, bilgelik, adalet ve merhamet.
Zemin kattaki diğer odalar arasında portre odası ve krallar ve kraliçeler tarafından zaman içinde toplanan tablolarla oldukça büyük resim galerisi bulunmaktadır. Zemin katta küçük bir şapel de inşa edildi. Birinci katta bir süit ve çalışma odası, resim galerisi, kraliyet yatak odası, kütüphane ve bazı hizmetçilerin odaları bulunmaktadır.
Chopin Anıtı
Park aynı zamanda Frédéric Chopin Heykeline de ev sahipliği yapıyor. Büyük bronz heykel, 1810’da doğan Chopin’in doğumunun 100. yılında dikilmek üzere 1907 yılında Wacław Szymanowski tarafından tasarlandı. Ancak önce tasarımı hakkındaki tartışmalar nedeniyle, daha sonra da I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle heykelin dikilmesi ertelendi. Varşova’yı işgal eden Almanların ilk tahrip ettiği heykel Chopin Heykeli oldu. Savaştan sonra 1926’da heykelin tekrar dökümü yapıldı ve dikildi. Yaz aylarında her Pazar bu anıtın önünde ücretsiz piyano konserleri düzenlenmektedir.