Auschwitz Nazi Kampı
Dr. Kamil Öztekin
Auschwitz Nazi Kampı, 2. Dünya savaşında Nazi Almanya’sı tarafından Polonya topraklarında kurulan dönemin en büyük zorunlu çalışma ve toplama kampıdır. Kamp Krakow kentinin 60 km batısında küçük bir kasaba olan Oświęcim’de inşa edilmiştir. Bu kasaba 2. Dünya savaşından önce nüfusunun yarısı Yahudi olan 14 bin nüfuslu bir yerleşimdi. Buraya Avrupa’nın çeşitli yerlerinden getirilen toplamda 1,3 milyon kişi yerleştirilmiştir. Bunların yaklaşık 1 milyonu Yahudilerden olmak üzere toplam 1,1 milyonu gaz odalarında zehirlenerek öldürülmüş ve fırınlarda yakılmıştır. Kampa getirilenler çalıştırılmak için getirildiklerini sanıyorlardı. Çünkü kampın kapısında Almanca olarak “Çalışma insanı özgürleştirir” yazmaktaydı. Kampın çevresi tel örgülerle çevrilmiş ve kaçmayı önlemek için tellere yüksek voltajlı elektrik verilmişti. Kampa gelen ilk 900 bin kişi hiç bekletilmeden gaz odalarına alınmış veya vurularak öldürülmüştür. Geriye kalan 200 bin insan da yetersiz beslenme, hastalıklar, tıbbi deneyler, kötü muamele ve işkenceler esnasında hayatını kaybetmiş veya gaz odalarında öldürülmüştür. Getirilenlerin fazlalığından dolayı Auschwitz kampına 3 km uzaklıktaki Brzezinka (Birkenau)’da bir kamp daha yapılmıştır. Kamp yaklaşık 5 km² alana kurulmuştur. Nazi kampının doktorlarından Mengele, ölümlerin baş sorumlusu olarak görülür. Bu kişi tutsak insanlar üzerinde vahşi deneyler gerçekleştirmiştir. Kurbanlar kampa genellikle, hayvan taşımakta kullanılan vagonlardan oluşan trenlerle getiriliyor ve Auschwitz Garı’na gelince doğrudan kampa götürülüyorlardı. 1944 yılında peronlar kampın içine kadar uzatıldı. Gelenlerin bazen tamamı doğrudan gaz odalarına gönderiliyor, bazen de hasta, zayıf, yaşlı ve çalışamayacak durumda olanların ayıklanması yapılıyordu. Bu ayıklama işlemini genellikle kamp doktoru Josef Mengele yönetiyordu. Ayırma işlemi sonucunda hayatta kalanlar, kampın yakınındaki endüstri işletmelerinde çalışmak zorundaydılar. Bunlardan biri sentetik benzin ve sentetik kauçuk üreten bir tesis, diğer ise büyük bir Alman firması olan Krupp‘un Auschwitz’in yakınındaki fabrikasıydı. Bu firmalar Nazi yöneticilere her işçi için kira ödüyor, dolayısıyla SS mensupları esirler üzerinden gelir elde ediyorlardı.
Kamp 1979 yılında UNESCO İnsanlığın Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir. Auschwitz kampı rehber eşliğinde geziliyor. Bu kamp için ödeme yapıldığında aynı zamanda Birkenau kampına da otobüslerle götürülüyorsunuz ve orayı da geziyorsunuz. Bu geziler uzun süreli (3-4 saat) olup rahat ayakkabı ile gidilmesi tavsiye edilir. Müze şeklinde düzenlenen bazı binalarda öldürülen insanların gözlükleri, tarakları, çantaları, 45 bin çift ayakkabı, çocuk oyuncakları, hatta kesilen 7 ton saç teşhir edilmektedir. Burada yaklaşık 70.000 Polonyalı entelektüel ve Sovyet savaş esiri de hayatını kaybetmiştir. Papa II. John Paul de 1979 yılında kampı ziyaret edenler arasındadır.