Güneşin Güzelliği

Feyza Meryem Kutlu

Güneşin doğuşunu, yükselişini ve batışını böylesine etkileyici bir dille anlatan bu yazı, ruhumda derin bir hayranlık uyandırdı. Her kelimesi, doğanın büyüleyici güzelliklerini gözlerimin önüne serdi. Güneşin fecirle başlayan yolculuğunun her anı, sanki bir tablo gibi zihnimde canlandırdı, herkesin kendine özgü olan yolculuğunu. Mor, kırmızı ve pembenin dans ettiği o muhteşem manzara, bana doğanın rengârenk ve sonsuz çeşitliliğini hatırlattı. Bu renkler, hayatın her tonunu temsil ediyor gibiydi; umut, huzur, sevinç ve bazen de hüzün…  

Güneşin “baş okşayan” şefkati ve “kadeh kadeh ziya içirmesi” gibi ifadeler beni çok etkiledi. Güneşi sadece bir ışık kaynağı olarak değil aynı zamanda bir dost, bir rehber gibi hissettim. Onun kucaklayıcı sıcaklığı, hayatın bize sunduğu nimetleri ve güzellikleri fark etmemizi sağlıyor. İnsan bazen yoğun hayat koşturmacası içinde bu detayları görmezden gelebiliyor ancak bu yazı bana doğaya ve evrene bir kez daha hayranlıkla bakmayı öğretti.  

Güneşin tül tül renk armonileri içinde guruba kapanması ise içimde tatlı bir hüzün uyandırdı. Güzelliklerin geçici olduğunu ve her güzel şeyin bir sona erdiğini hatırlattı. Ancak bu son, aynı zamanda yeni bir başlangıcın habercisiydi. Güneşin doğuşu gibi, hayatta da her karanlığın ardından bir aydınlık geleceğini düşünmek güzeldi. Bu düşünce bana umut verdi ve içimde bir yenilenme hissi oluşturdu.  

Bu yazı, doğanın bir parçası olduğumu derinden hissettirdi. Rabbimin güneş aracılığı ile her gün bize sunduğu bu eşsiz gösteriyi artık daha dikkatle ve şükranla izlemek istiyorum. Doğanın bu kusursuz döngüsü, bana hayatın değerini ve anda kalmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlattı ve içimde huzurla karışık bir minnettarlık duygusu bıraktı.

Not: Bu makaleyi Ekoloji’de yayınlanan “Tabiattaki Güzellikler” başlıklı yazıdan esinlenerek kaleme aldım.