Küresel Sıcaklık Artışı Tarımsal Üretimde Avantaj Olabilir mi?

Prof. Dr. Hüseyin Padem, Proje Ofisi Md., Bükreş/Romanya

Özet

Küresel sıcaklık artışının tarımsal üretim üzerindeki etkileri karmaşık ve çeşitlidir. Avantajları olduğu gibi, zorlukları da bulunmaktadır. Tarım sektörü bu nedenle sürdürülebilir ve iklim değişikliğine dayanıklı stratejiler geliştirmelidir. Su yönetimi, yeni tarım teknolojilerinin kullanımı, tür seçimi ve uyumlaştırılmış tarım uygulamaları gibi önlemler, tarımsal üretimi artırmak ve sektörü gelecekteki iklim değişikliği zorluklarına hazırlamak için önemlidir. Bu makalede, küresel sıcaklık artışının tarımsal üretimde potansiyel avantajları ve bu avantajların Romanya’da uygulanabilirliği üzerinde durulmuştur.

Could Global Temperature Increase be an Advantage in Agricultural Production?

Abstract

The effect of global temperature increase on agricultural production are complex and diverse. While there are advantages, there are also difficulties. Therefore, the agricultural sector must develop strategies that are sustainable and resilient to climate change. Measures such as water management, use of new agricultural technologies, species selection and harmonized agricultural practices are important to increase agricultural production and prepare the sector for future climate change challenges. This article focuses on the potential advantages of global temperature increase in agricultural production and the applicability of these advantages in Romania.

Giriş

Bilim insanları tarafından yaklaşık 30 yıldan beri, dünyanın ortalama sıcaklığının artacağı bildirilmekteydi (Elizabeth and Donald, 2010). Tahminler doğru çıktı ve sıcaklıklar yavaş yavaş  dünyanın her bölgesinde hissedilebilir şekilde arttı. Termometreler de bunu rakamsal olarak doğruladı.

Sıcaklığın artması ile kutuplardaki buzullar erimeye; kutup ayılarının yaşam alanları daralmaya ve yok olmaya başladı. İlk başlarda bu olaylara ilgisiz kalan insanlar, sıcaklığın yaklaşık 1,5 derece artması ile durumun sadece kutupları ilgilendiren bir felaket olmadığını anladılar. Araştırmacılar, sıcaklık artışlarının 2100 yılında 2,9 dereceye ulaşacağını öngörmektedir.

Sıcaklık artışı ve bunun getirdiği yan etkiler oldukça fazla olup günlük yaşamı etkiler seviyelere geldi. Yaz mevsimi çok daha sıcak, yağışların zamanı ve miktarı düzensizleşti. Yer altı suları daha derine çekildi, ırmakların debisi ve göllerin yüzey alanları azaldı ve su seviyeleri düştü. 

2021 yılı yaz aylarında yüksek sıcaklığın da etkisi ile başta Akdeniz ülkelerinde haftalarca süren orman yangınları ekolojik dengenin daha da bozulmasına neden oldu. Zaten azalma trendinde olan orman varlıklarındaki kayıp hızla ilerliyor. Yanan bir ormanlık alanı tekrar aynı duruma getirmek çok uzun yıllar ve büyük bütçeler gerektiriyor. 

Bu Problem Karşısında Neler Yapılmalı?

Her problemin çözümünde olduğu gibi, öncelikle probleme neden olan faktörler gerçekçi bir şekilde analiz edilmelidir. Doğru teşhis konulduktan sonra gerekli önlemler alınmalıdır. Bilim insanları bu sorunun temelde ekolojik dengelerin bozulmasından kaynaklandığını tespit etmişlerdir. Alınabilecek tedbirleri de net bir şekilde ortaya koymuşlardır. 

Görünen o ki, sıcaklık artışının öncelikle durdurulması ve sonra da sıcaklığın normal seviyelere çekilmesi çok uzun zaman diliminde gerçekleşebilecektir. Durum çok komplekstir ve çözümü belli olmakla birlikte uygulaması çok zordur. Durum bu ise, tarımsal üretim ve özelde sebze üretimi açısından bu durum avantaj haline getirilebilir mi? 

Romanya’da Sıcaklık Artışı Avantaja Dönüştürebilir mi?

Tarımsal üretimin tahıl üretimi, meyve ve sebze üretimi, süs bitkileri üretimi, hayvan yetiştiriciliği gibi birçok alt kolları bulunmaktadır. Global sıcaklık artışının her bir tarımsal sektöre etkisi ve bundan yararlanılması hususunda ayrı ayrı analizlerin yapılması gereklidir. Konu çok geniş olup uzman bilgisine ihtiyaç vardır. Bu makalede sıcaklık artışının Romanya’daki seralarda sebze üretimini nasıl etkileyeceği ve bunun fırsata dönüştürülmesi üzerinde durulacaktır.

Bazı bölgelerdeki ılıman hava koşullarındaki artış, bitki yetiştirme dönemini uzatabilir. Bu durum, tarım ürünlerinin daha uzun süre boyunca büyümesine olanak tanıyarak verimliliği artırabilir (Lin et all., 2005). Karpat dağları yakınlarında bulunan deniz seviyesinden yüksek vadi ve platolarda vejetasyon süresi kısa olduğundan, sıcaklık artışları ile bu dönem uzayacak ve yeni tarım alanlarının açılmasına olanak sağlayabilecektir.

Bazı bitkilerin tarımsal yetiştiriciliğinde yüksek sıcaklığa ihtiyaç vardır. Soğuk iklim karakterindeki bölgelerde global sıcaklık artışı ile yüksek sıcaklık isteği bulunan domatesgiller ve kabakgiller gibi sebzelerin karlı bir şekilde yetiştiriciliği mümkün olabilir.

Sera sebze üretimi bakımından Romanya kendi kendine yeterli değildir. Türkiye, İspanya ve Yunanistan başta olmak üzere sera ürünleri ithal edilmekte ve ciddi miktarlarda ödeme yapılmaktadır. Bahsedilen ülkeler çok yakın da olmadığından, taşımacılık maliyetleri eklendiğinde ürün fiyatları yükselmektedir. Örneğin, en çok sera ürününün ithal edildiği Antalya (Türkiye), başkent Bükreş’e 1300 km uzaklıkta bulunmaktadır. 

Romanya’da mevcut sera üretimleri Galati ve Matca yörelerinde yoğunlaşmış olmakla beraber, birçok küçük yerleşim bölgelerinde amatör sayılabilecek sera üretimi yapılmaktadır. Çelik iskeletli seralar yanında ahşap kullanılarak inşa edilen seralar da azımsanmayacak miktardadır. 

Bitki üretiminde en önemli üretim faktörleri toprak, su ve iklimdir. Sera üretimi söz konusu olduğunda iklim faktörü daha da önem kazanmaktadır. İklim, üretim maliyetini doğrudan etkileyen, seracılığı sınırlandıran en önemli faktör durumundadır. Düşük sıcaklık koşullarında seraların ısıtılması büyük maliyet gerektirir. Sera örtü malzemelerinin etkili bir izolasyonu da mümkün değildir. 

Ortalama sıcaklığın 1,5 derece artmış olmasının seracılık açısından ekonomik karşılığı çok yüksektir. Hatta 0,5 derecelik artış bile soğuğa dayanıklılık gösteren sebzeleri yetiştirenler tarafından talep edilen bir durumdur. Global ısınmanın oluşturacağı olumlu etkiden yararlanılarak, ciddi bir planlama ile Romanya sera alanları genişletilebilir, üretim maliyetleri düşürülerek serada üretilen sebze miktarı artırılabilir.

Seralarda Üretim Nasıl Uygulanmalı?

Öncelikle toprak analizleri yapılarak, Romanya’nın Dobruca ve batı bölgelerinde kumlu topraklar tespit edilebilir. Kumlu topraklar daha kısa zamanda ısındığından, erken ve geç yetiştiricilik için çok daha uygundur.

Kumlu arazilerin bulunduğu bölgelerde kooperatif gibi üretici birlikleri oluşturulabilir. Bu birlikler aracılığı ile çiftçilere teknik eğitim verilebilir. Tarım tarihi incelendiğinde görülecektir ki, bu tip temel eğitimler birkaç defa yapıldığında artık kültür haline gelir ve her sene yapılmasına ihtiyaç duyulmaz. 

Tarımsal üretim, karakteri gereği dünyanın her ülkesinde desteklenmeye ihtiyaç duyar. Romanya’nın seracılığı geliştirme projesinin uygulanacağı bölgeler için de bir proje çerçevesinde destekleme yapılabilir. Örneğin Türkiye’de uygulanan benzer bir seracılık teşvik projesinde, seralar maliyetinin yarı fiyatına üreticiye verilmiş ve ödemesi de faizsiz olarak uzun yıllara yayılmıştı. Yapılan bu destek ile sera sahibi olmak çok cazip hale gelmişti. 

Türkiye’de böyle bir destekle yapılan seraları inceleme gezisi sırasında, sera içinde koyunların bulunduğu görülmüştü. Sera sahibi ile görüşüldüğünde, kendisinin bir koyun ağılına ihtiyaç duyduğunu, ancak sera teşvik projesinin çok cazip olması nedeniyle bu şekilde bir sera inşa ettiğini anlatmıştı. Nitekim sonraki yıllarda koyunların barındığı bu sera sebze üretimi için kullanılmaya başlandığında, toprağın koyun gübresi ile besin maddesi içeriği zenginleştiği için, çok başarılı üretimler gerçekleşmişti. Bu proje ile oldukça geniş bir bölgede ilk kez seracılığa başlanmış ve halen başarılı bir şekilde bu uygulama devam etmektedir. Bu tip bir proje Avrupa Birliği destekli proje alma olanakları çok daha fazla olan Romanya’da başarılı bir şekilde uygulanabilir. 

Sera üretiminin planlamasında sebzelerin sıcaklık istekleri göz önünde tutularak, erken ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış üretimleri ayrı ayrı değerlendirilmeli ve planlanmalıdır. Kışın oldukça soğuk bölgelerde birkaç ay sera üretimi yapılamasa da diğer zaman dilimlerinde yapılacak üretim ile ciddi bir katma değer sağlama potansiyeli bulunmaktadır.

Sera üretimi, tarımsal üretim kolları içerisinde maliyetine göre kar oranı en yüksek olanıdır. Tahıl üreterek yüzlerce dönüm araziden elde edilecek gelir, birkaç dekarlık seralardan sağlanabilir. Fakat bu üretim, karakteri gereği yoğun işgücü ve teknik bilgi gerektirir. 

Sera üretimi; ham maddelerin üretilmesi, taşınması, depolanması ve ürünün de aynı şekilde depolanması ve transferi gibi çok boyutludur (Schlenker et all., 2005). Sosyolojik etki olarak da kırsal kesimde daha çok insanın istihdam edilmesi anlamına geldiğinden, köyden şehirlere veya yurt dışına göçün azalmasına da katkı sağlayacak bir projedir.

Sonuç olarak, global sıcaklık artışı felaket sayılabilecek bir gelişme iken, bu oluşumun analizi ve seracılık alanında kullanımı ile birçok yeni fırsatlar ortaya çıkarılabilir.  Bilgi daha çok akademik çalışmalarla üretilse de bilginin kullanımında yöneticilere daha çok iş düşmektedir.

Kaynak: 

Ainsworth, E. A., & Ort, D. R. (2010). How do we improve crop production in a warming world? Plant Physiology, 154(2), 526–530. https://doi.org/10.1104/pp.110.161349

Lin, E., Yang, X., Ma, S., Ju, H., Guo, L., Xiong, W., Li, Y., & Xu, Y. (2005). Case Study 1: China Benefiting from Global Warming: Agricultural Production in Northeast China. IDS Bulletin, 36(4), 15–32. https://doi.org/10.1111/j.1759-5436.2005.tb00232.x

Schlenker, W., Hanemann, W. M., & Fisher, A. C. (2005). Will U.S. Agriculture Really Benefit from Global Warming? Accounting for Irrigation in the Hedonic Approach. The American Economic Review, 95(1), 395–406.