Özgürlük şehri Gdańsk

Polonya’nın kuzeyindeki Pomorskie (Pomeranya) eyaletinin başkenti olan Gdańsk zengin bir tarihe sahiptir.Liman şehri Gdynia ve kaplıca merkezi Sopot ile Trojmiasta (Üçlü Şehir) olarak bilinen Metropolitan kenti oluşturur. Gdańsk canlı bir liman şehri olarak Baltık Denizi’nin kenarında ziyaretçilerine çok şeyler vadediyor.

Polonya’nın özgürlük ateşi Gdańsk Tersanesi’nde tutuşturuldu

Gdańsk Tersanesi, Ağustos 1980’de Dayanışma Sendikasının yasallaştırılması dahil, komünist yönetime çok sayıda taviz vermeye zorlayan ünlü grevin başladığı yerdir. Gdańsk’taki Lenin Tersaneleri’nde Lech Wałęsa ve bazı işçi liderlerinin işten atılmasını protesto etmek amacıyla grev başlatıldı. Daha sonra grev yayılarak genel greve dönüştü.  Bunun üzerine grev komitesi ile hükümet arasında yapılan anlaşma ile ilk bağımsız sendika olan Solidarność (Dayanışma) kurulmasına izin verildi. Sendika başkanı Lech Wałęsa oldu. Solidarność ile hükümet arasında 1981 yılında ekonomik ve idari reformlar yapılması konusunda bir anlaşma yapıldı. Ancak bu anlaşma uzun sürmedi. 1981 yılında sıkıyönetim ilan edilerek Dayanışma Sendikası yasaklandı. Lech Wałęsa ile sendika yöneticileri tutuklandı. Lech Wałęsa 1983 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. 1988 yılında grevler yeniden başladı. Hükümet Lech Wałęsa ve sendika yöneticileri ile görüşmek zorunda kaldı. Dayanışma Sendikası yeniden yasalaştı. Arkasına  geniş bir muhalefet desteği alan sendika ve Lech Wałęsa, 1989 yılında hükümetle bir dizi görüşme yaparak demokratikleşmenin gerçekleştirilmesini sağladı. 1989 seçimlerinde Dayanışma Sendikası büyük başarı elde etti. Lech Wałęsa tarafından desteklenen adayın başkanlığında bir koalisyon hükümeti kuruldu. 1990 yılında da Lech Wałęsa cumhurbaşkanı seçildi.

Gdańsk halkı her zaman cesur olmuş, bağımsızlıklarına her zaman değer vermiş ve haklı olarak şehirleriyle gurur duymaktadırlar.

İkinci Dünya Savaşı Müzesi

Konusunda Dünya’nın en önemli sergilerden biri olan İkinci Dünya Savaşı Müzesi Gdańsk’ta bulunmaktadır.Dik eğimli bir girişten sonra yaklaşık 14 metre yer altında bulunan ana sergi, savaşın dehşetini birçok farklı ulusun bakış açısıyla gösteriyor ve aynı zamanda Nazi işgalcilere karşı ilk direnişi gösteren Westerplatte ve Polonya Posta İdaresi kahramanlarının öyküsünü anlatıyor.

Westerplatte

Westerplatte, 1926-1939 yılları arasında Polonya Ordusu Transit Deposu olarak kullanılan bir yarımadadır. Bu yarımada,Gdańsk Serbest Kenti (bugünkü Gdańsk) sınırları içindeydi. II. Dünya Savaşı’nda Almanya ile Polonya arasındaki ilk çatışmaWesterplatte Muharebesidir. Bu muharebe, II. Dünya Savaşı’nı başlatan çatışma olarak tarihe geçmiştir. Burada 2 kışla, 2 ev ve 25 metre yükseklikteki Westerplatte Anıtı bulunmaktadır.

Gdańsk Serbest Kenti

Gdańsk Serbest Kenti, 1920 ile 1939 arasında 19 yıl varlığını sürdüren, Gdańsk etrafındaki 200 kadar kasabadan oluşan, yarı bağımsız bir şehir devleti olup I.Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanan Versay Barış Anltlaşması uyarınca kurulmuştur. BuSerbest Şehir’de Almanlar nüfus olarak çoğunluğa sahipti. Antlaşma bölgeyi I. Dünya Savaşı sonrası Almanya’sından ve yeni bağımsızlığına kavuşmuş olan İkinci Polonya Cumhuriyeti ‘nden (iki dünya savaşı arası Polonya) ayırmış ancak kente bağımsızlık vermemiştir. Serbest Şehir, Milletler Cemiyeti idaresine teslim edilmiş, Polonya’ya gümrük birliği yoluyla bağlanmıştır. Polonya’ya kentin ulaşımını, iletişimini ve liman faaliyetlerini sürdürmesi ve gelişmesi için tam yetki verilmiştir. Serbest Şehir, nüfusunun yaklaşık yüzde 95’inin Alman olduğu bilinmesine rağmen Polonya’ya iyi durumda bir deniz limanına erişim kazandırmak amacıyla oluşturulmuştur. Polonya kent ve liman üzerinde tam kontrole sahip olmadığı için 1921’de Gdynia limanını inşa etmeye başlamıştır.

1933’te kentin yönetimi yerel Nazi Partisi’ne geçmiş ancak bu problem demokratik muhalefetle bastırılmıştır. Kentte artan Yahudi karşıtı baskı ve zulüm sonrasında birçok Yahudi’nin bölgeyi terk etmiştir. Polonya, II: dünya savaşında Almanya tarafından işgal edilince Serbest Şehir yönetimi yıkılıp bölge yeni kurulan Danzig-Batı Prusya yönetimine bağlanmıştır. Almanlar Polonyalıları ve Yahudileri ikinci sınıf  ilan ederek ayrımcılığa maruz bırakmış, zorla çalıştırmış ya da imha etmiştir.

Kentin 1945’in ilk aylarında Rus Kızıl  Ordusu tarafından ele geçirilmesinden sonra çok sayıda kişi şehri terk etmiş ya da öldürülmüştür Savaş sonunda kent Polonya’nın bir parçası olmuştur.

Bir Masal Kitabından Çıkmış Eski Şehir

Gdańsk’a gelen herkes, kaçınılmaz olarak, hem yerel halk hem de turistler için şehrin en tarihi, en popüler ve en önemli destinasyonu olan Eski Şehir’e doğru yol alır ve turist teknelerinin geçtiği Motława Nehri’nin manzarasını seyreder. Motlawa Nehri yanındaki yürüyüş yolu Dlugie Pobrzeze olarak bilinir. Burada eski Hansa Birliği’nin ruhu hissedilir. Çeşitli mimari formlar, anıtlar ve sulara yansıyan nefes kesici manzaralara hayran kalmamak mümkün değildir. Eski Liman Vinci de (Żuraw) burada bulunur. Vinç binası nehir kıyısında şehrin belki de en ikonik binasıdır. Burası Orta Çağ boyunca tüm Avrupa’daki en büyük liman vinciydi. Bu vinç gemiye kargo yüklemek ve gemiden boşaltmak için kullanılan orta çağ liman vincinin mükemmel bir örneğidir. Gdansk’ta hayatta kalan tek ikiz kule kapılı vinç, şehrin bir sembolü haline gelmiştir. Vinç binasının tarihi 1367 yılına kadar uzanıyor. Eski binanın yanmasından sonra 1442-1444 yıllarında yeni bir bina inşa edildi. Vincin ana mekanizması, üzerine halatın sarıldığı ortak bir şaft üzerine monte edilmiş tamburlardan oluşuyordu. Başlangıçta, bir çift tambur çarkı vardı.  Her tambur dört işçi tarafından çalıştırılıyordu. Vinç 2 tona kadar bir ağırlığı kaldırabiliyordu. Alt tekerlek çifti, malların 11 m yüksekliğe, üst tekerlek ise yaklaşık 25 m yüksekliğe kaldırılmasına izin veriyordu. Vinç yalnızca gemilere yükleme işini yapmakla kalmadı, aynı zamanda direkleri kaldırmak ve indirmek için de kullanıldı. Belediyeye ait olduğu için vinç ustası denilen bir görevli tarafından idare ediliyordu. 17. yüzyılda bina askeri önemini kaybetmeye başladı  II. Dünya Savaşında 1945 yılında mekanizmalı ahşap orta kısım yandı ve çevre duvarları yaklaşık %60 oranında tahrip oldu. 1957-1969 yılları arasında bina yeniden inşa edilerek müzeye dönüştürüldü ve vinç mekanizması yeniden yapıldı.

Gdańsk’ın tarihi şehir merkezi küçük ama bir o kadar da sevimlidir. Tarihi binaların arasında renkli, zarif, canlı bir gezinti yolu olan Ulica Długa (Uzun Cadde) üzerinde bir zamanlar şehrin ana marketine ev sahipliği yapan Długi Targ (Uzun Pazar) yer alırdı. Burası şimdi turistlerin akın ettiği bir yerdir. Eski çağlarda şehre gelen kralların buradan geçmesi nedeniyle Kraliyet Yolu adıyla da bilinen bu bölgede, Baltık’ın en meşhur ürünü olan kehribardan yapılan hediyelik eşya satın alabilir, kafe ve restoranlarda yemek molası verebilirsiniz. Caddenin bir ucunda Altın Kapı, diğer ucunda Yeşil Kapı bulunuyor. 1560’larda kraliyet konutu olarak yapılan Yeşil Kapı, hiçbir zaman Polonya kraliyetine ev sahipliği yapmamıştır. Nehir tarafında olduğu için savunma kapısı görevi yapıyordu. Binanın üst katındaki büyük bir salon, Gdańsk halkı için toplantılar, ziyafetler ve etkinlikler için kullanılıyordu. İkinci Dünya Savaşı’nda sadece dış duvarları ayakta kalabildi. Bina yeniden inşa edildi ve şu anda Ulusal Müze’ye ait modern ve antik sanat sergilerinin sunulduğu bir mekandır. Lech Wałęsa’nın çalışma odası bu binada bulunmaktaydı. Altın Kapı, aynı zamanda şehrin tarihi sınırlarını belirliyor. 1612 yılında inşa edilmiş ve Abraham van den Block tarafından tasarlanmıştır. Bu, çift katlı bir revakla süslenmiş bir tür zafer takıdır. Burada Polonya krallarının büstleri de yer alıyor.

Gdańsk Ana Belediye Binası (Ratusz Głównego Miasta), Ulica Długa ve Długi Targ’ın kesiştiği noktada inşa edilen şehirdeki Gotik-Rönesans tarihi binalarının en güzel örneklerinden biridir. Bu Bina, Gdańsk Şehri Tarih Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır ve Eski Şehir’deki Aziz Meryem Kilisesi’nden  sonra en yüksek ikinci binadır. Belediye binasının tarihi 1336’ya kadar uzanıyor. Bina o zamanlar çok daha küçüktü ve sonraki yıllarda genişletildi. 14. Yüzyılda Gdańsk Eski Şehri yeniden inşa edildi. Belediye binasının kulesi 1486-1488 yıllarında tamamlandı. 1561’de, o zamanın Polonya Kralı II. Zygmunt August’un yaldızlı bir heykeli kulenin tepesine yerleştirildi. II. Dünya Savaşı’nda kulenin tepesi ağır hasar gördü. Sonra onarıldı ve 1952’de şimdiki halini aldı.

Aziz Meryem Kilisesi (Bazylika Mariacka Wniebowzięcia Najświętszej Maryi Panny)

Meryem Ana’nın Göğe Kabulü Bazilikası Avrupa’nın en büyük Gotik tuğla tapınağıdır. Baltık kıyılarına özgü Tuğla-Gotik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan binanın yapımına 1379 yılında başlanmış ve 1502’de ibadete açılmıştır. Gdansk manzarasına hakim, 78 m yüksekliğinde devasa bir çan kulesi ve turkuaz kuleleri vardır. Bu kilisedeki yüksek sunak, 1510 yılına dayanan Gotik bir poliptiğe sahiptir. Poliptik, dört ya da daha fazla parçadan oluşan ve genellikle bir arada duvara asılan çoklu panel tablolarının genel adıdır. Genellikle pano biçiminde olan bu tablolarda ortada olan ana tablo asıl konuyu anlatır. Yan ve kanat kısımlarda bulunan ve daha küçük olan resimlerse genellikle ana konuyu destekler niteliktedirler. Bu kilisedeki orta panelde Meryem Ana’nın taç giyme töreni tasvir edilmiştir. Gdańsk Tacı olarak da adlandırılan kilisenin iç kısmı, 15. yüzyılın başlarından kalma bir Pieta (Meryem Ana’nın kollarında yatan Hz. İsa’nın naaşını temsil eden heykel)  ve 1464-1470’den kalma bir astronomik saat gibi ortaçağ ve Barok sanatının paha biçilmez eserlerini içerir. Kilisenin zemininde 300 civarında mezar bulunmaktadır. Buradaki en son mezara, 2019’da bir yardım etkinliği sırasında bıçaklanarak öldürülen Gdansk Belediye Başkanı Pawel Adamowicz’in külleri konmuştur.

Ana Belediye Binası’nın yakında Uzun Cadde üzerinde Neptün Çeşmesi ve Neptün’ün heykeli var. 1606-1613 yılları arasında yapılan bronz heykel Peter Husen’in eseri. Turistleri her zaman arkalarına bu heykeli ve Ana Belediye Binası’nı alarak resim çektirirken görmek mümkündür.

Turistleri Kraliyet Yolu (Droga Królewska) boyunca yürümeye davet eden, şehrin adeta bir kartviziti olan YaylaKapısı (Brama Wyzynna), 1574-1576’da Flaman heykeltıraş Willem van den Blocke tarafından yapılmışsüslemelerle inşa edilmiş bir Rönesans binasıdır. Eski günlerde, şu anda mevcut olmayan hendek ile şehrikoruyan surların bir parçasıydı. Şimdi Pomeranya Turist Danışma Merkezi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Bu kapının hemen arkasında, Uzun Cadde’nin ikinci iç kapısının Gotik-Rönesans kompleksi bulunur. Başlangıçta surların ve bir hapishanenin parçası olan kapı, bugün Gdansk’ın en ilginç müzelerinden biri olan Amber (Kehribar) Müzesi’ne ev sahipliği yapmaktadır. Bu müze, Gdańsk Tarih Müzesi’nin en yeni şubelerinden biri ve aynı zamanda en güzelidir. Hapishane Kulesi (Wieża Więzienna), Hapishane Binası (Dom Więzienny) ve İşkence Evinden (Katownia) oluşan Müzede güzel, eşsiz sergiler bulabilirsiniz. Hem takılar hem de gündelik eşyalar çeşitli kehribar türlerinden yapılır ve bazen diğer değerli taşlarla süslenir.

Eski Kent’in ilk Belediye Binası 1380’de ahşap olarak inşa edildi. Bina daha sonra güçlendirildi ve 1587-1589’da Hollanda Maniyerizmi üslubuna göre yeniden inşa edildi. Eski Kent’in Belediye Binası, 2. Dünya Savaşı’ndan ayakta kalan birkaç binadan biridir. Halka açık olan iç mekanlarında, 20. yüzyılda restorasyon çalışmaları yapılmıştır.  Bina günümüzde Baltık Denizi Kültür Merkezi’ne ev sahipliği yapmaktadır.

Hiç şüphesiz Mariacka Caddesi, Eski Şehrin en güzel caddelerinden biridir. Burası kehribar zanaatının ve kuyumculuk ticaretinin merkezidir. Cadde, Mariacka Kapısı ile başlar ve Aziz Meryem Kilisesi’ne çıkar. Mariacka, ünlü çörtenlere sahip karakteristik perronları ve eskiden tüccarlara ve kuyumculara ait olan süslü evlerin cepheleriyle Gdańsk’ın tarihsel gelişiminin bir örneğidir.

1970 de kurulan Gdańsk Üniversitesi, 1700’den fazla akademik personel ile, 25 binin üzerinde lisans ve lisansüstü öğrencisine 11 fakültede hizmet vermektedir. Biyoloji, Biyoteknoloji, Kimya, Oşinografi, Kuantum Fiziği, Pedagoji, Psikoloji, Hukuk ve Ekonomik Bilimler gibi çalışma alanlarıyla Gdańsk Üniversitesi Polonya’nın en iyi yüksek öğretim kurumlarından biridir.